:
/
/
ABD’de Yapay Zekâ Veri Merkezlerinin Hızla Çoğalması, Ülkenin Elektrik Şebekesini Kritik Bir Darboğaza Sürüklüyor

ABD’de Yapay Zekâ Veri Merkezlerinin Hızla Çoğalması, Ülkenin Elektrik Şebekesini Kritik Bir Darboğaza Sürüklüyor

17.08.2025

Veri Merkezlerinin Enerji İhtiyacı Tarihi Rekorlara Koşuyor

Meta, Amazon ve Google gibi devler, en gelişmiş yapay zekâ modellerini üretme yarışında veri merkezi yatırımlarını hızla artırıyor. Ancak bu büyüme, ABD’nin 1970’lerden kalma elektrik altyapısının taşıyabileceği kapasitenin çok ötesine geçmiş durumda.

Goldman Sachs’ın raporuna göre, veri merkezlerinin enerji talebi şebeke yenileme hızını aştı ve ABD artık “kritik bir darboğaz” noktasına yaklaşıyor. Tek bir bağlantı talebi bile 5 gigawatt’a kadar çıkabiliyor; bu da 5 milyondan fazla evin elektrik tüketimine denk geliyor.

Gartner’ın tahminlerine göre, 2027’ye kadar ABD’deki veri merkezlerinin toplam elektrik ihtiyacı 500 terawatt-saat seviyesine ulaşacak. Bu da mevcut kapasiteyle birçok merkezin tam kapasite çalışamaması anlamına geliyor. Axios’un verilerine göre, özellikle veri merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde hane başına elektrik faturaları 2040’a kadar ayda 14 ila 37 dolar arasında artabilir (enflasyon hariç).

Teknoloji Devleri Kendi Enerji Santrallerini Kuruyor

Şirketler yapay zekâ yatırımlarını yavaşlatamayacakları için çözümü kendi enerji kaynaklarını inşa etmekte buluyor. Meta, çok gigawatt’lık yapay zekâ kümeleri için doğalgazla çalışan santraller kuruyor. Microsoft ise süper bilgisayarlarını beslemek amacıyla ünlü Three Mile Island nükleer santral projesini yeniden hayata geçiriyor.

Uzmanlara göre bu girişimler, uzun vadede ABD şebekesindeki yükü hafifletebilir. Ancak enerji santrali kurmak yıllar alırken, veri merkezlerinin genişlemesi çok daha hızlı ilerliyor. Dolayısıyla ABD’nin kısa vadeli bir çözüm üretmesi gerekiyor.

Dikkat çekilen bir diğer nokta ise, Başkan Donald Trump’ın açıkladığı “yapay zekâ eylem planı.” Plan, ABD’nin elektrik şebekesini güçlendirmeyi ve enerji darboğazına karşı kapsamlı bir çözüm oluşturmayı hedefliyor.

Sonuç olarak, ABD’de yapay zekâ yatırımlarının geleceği, yalnızca çipler veya veri merkezleriyle değil, aynı zamanda ülkenin enerji altyapısının hızla yenilenmesiyle doğrudan bağlantılı görünüyor.